19 Şubat 2025 08:58
/
Güncelleme: 12:23

İskender Bayhan: Tek adam iktidarınız, gerici faşist rejim özleminiz tarihin çöplüğüne gidecek

EMEP'li Bayhan, 60 kişinin gözaltına alındığı operasyona dair, "Tek adam iktidarınız, gerici faşist rejim özleminiz tarihin çöplüğüne gidecek.İşçi ve emekçiler mutlaka yaşanabilir ülkeyi kuracak"dedi.

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, 60 kişinin gözaltına alındığı operasyona dair, Meclis’te basın toplantısı gerçekleştirerek değerlendirmelerde bulundu. Bayhan, operasyonu saray iktidarının sopasına dönüşmüş saray yargısı olarak tanımlarken şunları kaydetti: “Türkiye’de son 24 saat içerisinde Antep’te yaşanan işçi eylemleri, direnişlerine öncülük eden BİRTEK-SEN sendikasına yönelik saldırılar ve sendikanın genel başkanının tutuklanmasını konuşuyordu. Onun öncesinde Van’a atanan kayyumları konuşuyorduk. Bugün ise sabah saatlerinde, sabah 6 sularında İstanbul’da başlatılan ve İstanbul Savcılığının yaptığı açıklamaya göre 9 ilde yürütülen ve 60 kişinin isminin yer aldığı yeni bir saray yargısının, saray iktidarının sopasına dönüşmüş saray yargısının yeni bir operasyonunu konuşuyor”

İstanbul Savcılığının açıklamalarına da değinen Bayhan, “52 mücadele arkadaşımız, partimizin İstanbul İl Başkanı’nın, Güngören İlçe Başkanı’nın ve geçmişten bugüne partimizde yöneticilik yapmış birçok arkadaşımızın içinde yer aldığı bir operasyon gerçekleştirildi ve hepsi evleri basılarak gözaltına alındılar. İstanbul İl Başkanımız Sema Barbaros’un da içinde yer aldığı bu 60 ismin geçtiği bu operasyonu buradan, Meclis kürsüsünden kınıyoruz, protesto ediyoruz ve gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz” dedi.

“Kısıtlılık kararı bir an önce kalkmalı”

Şu ana kadar yapılan bu operasyonun içeriğine dair ve gözaltına alınanların durumuna dair herhangi bir ayrıntılı bilgiye erişemediklerini kaydeden Bayhan, “Operasyon İstanbul Savcılığı tarafından aynı zamanda 24 saatlik bir kısıtlama kararıyla yapılmış durumda. Yani 24 saat boyunca gözaltına alınan hiç kimseyle hiçbir avukat, hiçbir hukukçu görüşemiyor, görüştürülmüyor. 24 saat sonra bu kısıtlılık kararının kalkmasını bekliyoruz. Bu kısıtlılık kararının da bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz” ifadelerinde bulundu.

Bayhan, soruşturmanın içeriğinin ne olduğuna dair ayrıntılı bilgiyi tüm Türkiye kamuoyunun merak ettiğini vurguladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yaptığı açıklamalardaki bilgilerle, İstanbul Savcılığının verdiği bilgilerle, hukukçular arasında bir süredir adliyelerde konuşulan bilgilerle beraber düşünüldüğünde çok büyük ve kapsamlı bir operasyonla karşı karşıya olunduğunu kaydederek İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığının kamuoyunu aydınlatması gerektiğini kaydetti: “Kimi rakamlara göre 5000, kimi rakamlara göre ise 6000 kişiyi kapsayan bir soruşturma ve 2011 tarihinden itibaren emek, barış ve özgürlük ittifakı ile o dönemdeki Halkların Demokratik Kongresi örgütlenmesini gerekçe göstererek başlatılan çok kapsamlı bir operasyonla karşı karşıya olduğumuzu öğrendik.”

“Saray iktidarının ve onun sopasına dönüşen yargı, bu operasyonları sürdürecek”

Böyle bir soruşturmanın derhal iptal edilmesini ve durdurulmasını talep ettiklerini belirten Bayhan, “60 kişiyi kapsayan bir gözaltı operasyonu yapıldı, evler basılarak, evler aranarak arkadaşlarımız gözaltına alındı. Eğer bu rakamlar doğruysa, önümüzdeki aylar ve hatta yıllar boyunca, saray iktidarının ve onun sopasına dönüşen yargının, Erdoğan ve Cumhur İttifakı politikalarındaki ihtiyaçlarına bağlı olarak, bu operasyonları parça parça ve peyderpey binlerce kişiyi kapsayacak şekilde sürdüreceğinin göstergesidir. Bu asla ve asla kabul edilemez!” dedi.Bayhan bu operasyonlarla hedeflenen nihai durumu ise şöyle özetledi: “Bu operasyonlar çok açık ki Türkiye’de kurulmak istenen gerici ve faşist bir rejimin inşasının böyle bir rejim kurma hedefinin amacının bir göstergesi, onun bir parçasıdır. Dolayısıyla bu operasyona karşı ayrıca bütün işçi ve emekçi kardeşlerimizi duyarlı olmaya, bu operasyona karşı seslerini yükseltmeye çağırıyorum. Bugüne kadar saray iktidarının, tek adam yönetiminin ve Cumhur İttifakı’nın izlediği politikalar, Türkiye’de sömürü ve baskı politikalarının gizlenmesi ve saklanması için temel amacı Türkiye’de hakkını arayan iş, ekmek ve özgürlük talep eden emekçilerin mücadelesinin bastırılması için ilan edilmiş bir kutsallık politikası iddiasıyla karşı karşıyayız” dedi.

“İç cephe siyasetiniz ve yargı düzeninde herhangi bir kutsallık yoktur”

Saray iktidarı ve tek adam rejiminin tek kutsalının kendi iktidarını sürdürmek olduğunu vurgulayan Bayhan, “Saray iktidarı ne yaparsa ne yaparsa yapsın bunu kutsallık halısının altına süpürerek yapmaya çalışıyor. Zaman zaman yerlilik ve millilik sosuyla da süslediği bu iddialarını, bu politikalarını, ne yazık ki Türkiye’deki işçi ve emekçilere bir “terörle mücadele” ve “kamu düzenini sağlama” gibi kavramlarla meşrulaştırmaya çalışıyor. Ama çok açık ki bu politikaların tek bir hedefi var; o da bu ülkede gittikçe güç kaybeden Saray iktidarının konumunu, pozisyonunu korumak, sürdürmek.” dedi.

Bayhan basın toplantısını şu sözlerle bitirdi: “Buradan bir kez daha kendilerine sesleniyor ve ilan ediyoruz. Yerli, yabancı ve yandaş bütün uluslararası tekellerin, sermayenin sahiplerinin çıkarları için uygulamış olduğunuz onların çıkarlarını garanti altına alan Erdoğan-Şimşek ekonomi programı ne kutsaldır ne de bu ülkenin işçilerine ve emekçilerine hizmet etmektedir. Antep’te binlerce, on binlerce işçinin emeği ucuza sömürülerek kurulmuş olan servet düzeni, zenginlik düzeninin, Çelikaslanlar düzeninin hiçbir tarafında kutsallık yoktur! Bu düzen, asla ve asla Allah’ın verdiği bir lütuf değildir. Ne Çelikaslan’ın mülkü ne de bu ülkedeki sömürücü sermayedarların mülkü Allah’ın mülkü değildir. Bunların hiçbiri kutsal değildir! Bu ülkenin aydınlarını, bilim insanlarını, akademisyenlerini, sanatçılarını ve siyasetçilerini gözaltına almak için kullanmış olduğunuz, bir sopa olarak kullanmış olduğunuz iç cephe siyasetin ve iç cephe yargısı haline gelmiş olan bu yargı düzeninde herhangi bir kutsallık yoktur. Bu tamamen sizin iktidarınızın, sömürücü sermaye düzeninin çıkarlarına hizmet etmek için kurulmuş işleyen bir yargı düzeni haline gelmiştir. Bu ülkenin işçilerinin ve emekçilerinin karşısına çıkardığınız saray düzeninin, sermaye düzeninin, devlet düzeninin, devlet egemenliğinin hiçbir kutsal tarafı yoktur. Bu ülkenin işçileri, emekçileri her gün yaşayarak bu gerçekleri öğreniyorlar bu gerçeklerin farkına varıyorlar ve iş, ekmek ve özgürlük talepleriyle mücadelelerini yükseltiyorlar. Bu gerçeklerin izlediğiniz saldırı politikalarıyla olan mücadelelerinin sonunda sizin kaybettiğiniz bir siyasi tarih yazacak.Bunun sonunda mutlaka ve mutlaka tek adam iktidarınız, gerici faşist rejim özleminiz tarihin çöplüğüne gidecek ve bu ülkenin işçi ve emekçileri mutlaka yaşanabilir bir ülkeyi kuracak ve mücadeleyle sizleri yenecek. Bunu birleşerek bunu birlikte başaracak!” (Haber Merkezi)

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Emekçiye sosyal konut yok, zengine ‘yatırım fırsatı’ var

Türkiye’de ev sahipliği oranının sürekli azalmasına ve konut krizinin süreklileşmesine rağmen bir sosyal konut projesi hayata geçirilmiyor; fahiş kiralar nedeniyle halkın barınma sorunu derinleşiyor. Özelleştirilen Emlak Konut ise ‘yüksek gelir grubu’ için düşük faizli, ucuz kredili ‘yatırım fırsatı’ projesi yapıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
21 Şubat 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et